ALLIAANOI

ALLIANOI ; YERİ ve ÖNEMİ

ALLIANOI

İzmir İli, Bergama İlçesi sınırları içinde, Bergama-İvrindi karayolunun 18. km'sinde, Bergama'nın kuzeydoğusunda, Yortanlı Barajı gölet alanının tam ortasında, Paşa Ilıcası Mevkii’nde yer almaktadır. 1998 yılından bu yana da Paşa Ilıcası merkez olmak üzere baraj gölet alanı içinde kalan alanda kurtarma kazı çalışmaları devam etmektedir.
Baraj Gövdesi ve çevre ile bağlantısını sağlayacak yol yapım çalışmaları devam etmektedir. Proje aynen uygulandığı takdirde, baraja su toplanmaya başlandığı gün Allianoi tamamen su altında kalacaktır. Yağış rejimi ve bitki örtüsü ile bağlantılı olarak yaklaşık 40-60 yıl arasında ömrü olduğu düşünülen barajın gölet alanında bu süre zarfında alüvyon birikecek. Ve Allianoi yaklaşık 12- 15 m.’lik alüvyon dolgu altında kalacaktır. Antik yazarlardan P.Aelius Aristides’in Hieroi Logoi adlı eserinde (III.1 ) Allianoi anılmaktadır.
Bu antik kaynak haricinde henüz, antik yazarlarda veya epigrafik buluntularda, Allianoi hakkında başka bilgiye ulaşılamamıştır.

Prehistorik Dönem: Allianoi’un batısında orman arazisinde yapılan kazı çalışmaları sırasında, ETÇ II’ye ait bir adet Yortan kabı ele geçmiştir. Çakmak Tepe eteklerinde ise çok sayıda çakmak taşı eser saptanmıştır. Bunun haricinde dolgu toprak içerisinden iki adet taş balta ele geçmiştir. Tüm bunlara dayanılarak Allianoi ve yakın çevresinde prehistorik bir yerleşim olduğu düşünülmektedir.
Helenistik Dönem: Bu dönemde sıcak sudan dolayı küçük bir termal merkezi olduğu sanılmaktadır. Sıcak sudan bu dönemden itibaren yararlanılıyordu. Helenistik Çağ’a ait sadece birkaç arkeolojik ve nümizmatik eser ele geçmiş olmasına rağmen Allianoi merkez yerleşiminde Helenistik mimariye rastlanılmamıştır.
Roma Dönemi: Allianoi’da, Roma İmparatorluk Dönemi’nde (İ.S. II. yüzyıl) kült merkezinde, Anadolu’nun pek çok merkezinde ve Pergamon’daki Asklepieionda olduğu gibi büyük bir bayındırlık faaliyeti yaşanmıştır. Kült merkezinde mevcut binaların büyük bir kısmı bu döneme aittir. Ilıcanın yanı sıra, köprüler, caddeler, sokaklar, insulalar, geçiş yapısı, propylon, ve nympheum bu dönemde planlanır.

Bizans Dönemi: Allianoi’da yoğun yerleşimin görüldüğü dönemdir. Ancak Pergamon’da olduğu gibi sosyo-ekonomik açıdan son derece zayıf bir dönem yaşanmıştır. Kült merkezinde yaşamaya başlayan Bizanslılar, Roma Çağı’na ait heykeltıraşlık eserlerini ve mimarlık kalıntılarını tahrip edip,devşirme malzeme olarak kullanmaya başlamışlardır. Roma Çağı’na ait, stoaların ve ana caddelerin tabanları kullanılmak suretiyle, yeni basit mekanlar yapılmıştır. Allianoi’un en önemli yapısı olan ılıcanın ve nympheumlar da ihtiyaçlara uygun küçük değişiklikler yapılarak kullanılmaya devam etmiştir. Bazilikal planda büyük bir kilise inşa edilmiştir. Yerleşmenin içinde ve yakın çevresinde de şapeller yapılmış, ayrıca bu dönemde metal, seramik ve cam atölyelerini kurulmuştur.

Osmanlı Dönemi: Osmanlı döneminde Paşa Ilıcası, Aydın Salnameleri’nde geçmektedir. Ancak yoğun bir şekilde kullanılmamıştır. Çünkü kazılar sırasında Osmanlı dönemine ait birkaç sikkenin dışında iz yoktur. 20. yy’ın başında bölge Kaymakamı Kemal Bey tarafından Ilıca ele alınmış ve büyük havuzun bulunduğu yerin kısmen yeniden kullanıma açılmasını sağlamıştır. Ancak ılıcanın batısında Roma köprüsünün, Osmanlı döneminden 1979 yılına kadar Bergama-İvrindi arasında kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Günümüz: 20. yüzyılın başında kısmen temizlenmiş ancak sonra yeniden gelen sel nedeniyle, 1950’li yıllara kadar atık durumda, ılıcanın olduğu kısım, atıl durumda kullanıldığı anlaşılıyor. 1992 yılında, Bölge Karayolları Müdürlüğü tarafından mevcut ve hallen kullanılan Roma Köprüsü, kurul kararı olmaksızın ihale ile kısmen deforme edilerek yeni bir köprü inşa edilmiştir. Aynı yıl Ilıcanın restorasyonu İzmir Valisi tarafından İl Özel İdaresi aracılığı ile ihaleye verilmiştir. Bir yıl süren restorasyon işlemleri sırasında yine kurul kararı olmaksızın ılıcanın içi deforme edilerek üzerine modern bir bina yapılmıştır. Bu tarihten itibaren işletmeye verilmiştir, Şubat 1998’de yaşanan ağır bir sel taşkını ile tesis yeniden kullanılamaz duruma getirmiştir. Çayın güneyinde ise özel şahıslara ait olan arazide tarım yapılmıştır. Bu onarımlarda ilave edilen modern binaların büyük bir bölümü 2003 yılı çalışmaları sırasında kaldırılmış ve antik ılıca mekanları ortaya çıkarılmaya başlanmıştır.